Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

05 Haziran 2019

Barış'ın Odası

İlk dışarı çıkmaya başladığın zamanlarda sen eve gelinceye kadar uyuyamazdım. Ama zamanla endişeli anneliğim, beni habersiz bırakmaman ve verdiğin güvenle durulmuştu. Sen gelmeden uyumaya başlamıştım ama uykularım hiçbir zaman derin olmadı.
Derin uykuya ancak senin geldiğini duyuran anahtarının sesiyle geçebiliyordum.
Hoş geldin canım, nasılsın, deyip seni gördükten sonra.
Her defasında baban sabaha karşı uyanıp bana sorardı, Barış geldi mi, diye.
Raporu benden alırdı.
Geldi ya da arkadaşında kalacak ya da birazdan gelecek, derdim senin dediğine göre.
Geçen gün yağmur yağdı.
Odanın camı açıktı.
Sabaha karşı baban yine soru sordu
Barış’ın odasının camı kapalı mı?
Kapalı.
Cevap tek.
Boş, anlamsız.
Bir de tabii, o oda hala Barış’ın odası.
Hep Barış’ın odası.
İlk günlerde 'küçük oda' diye anılır oldu, ben üzülmeyeyim diye ama kendim dedim her defasında “Barış’ın odası” diye.
Barış’ın odası.
İçinde Barış yok.
Ama camı kapalı.
Yağmur yağabilir.
30 Mayıs 2019
23.00

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...