Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

05 Eylül 2012

Mimikler ve Kırışıklıklar





Hiç dikkat ettiniz mi yüzünüzdeki mimiklere?
Konuşurken, dinlerken, izlerken, düşünürken, sessizken, yürürken, güneşlenirken...
Yaptığımız mimiklerde kırışıyor yüzümüz.

Konuşurken çoğu insan kaşlarını kaldırıyor, alınlarındaki çizgilere bakın.
Bazılarının tam kaş ortaları kırışık. Daha çok gergin, devamlı sinirli, kaşları çatık ve endişeli olanlarınki kırışıyor.
Bazılarının göz çevrelerindeki kaz ayakları yer etmiş yüzlerinde.
Bazıları ağız çevresindeki çizgilerle kendini ele veriyor.

Mimik yaparken yüz kaslarımızı kullanıyoruz. İlk başlarda deride ince çizgilenmeler oluşuyor ama zaman geçtikçe her gün tekrarlanan mimikler, cilt esnekliğini yitirdiğinden yüzümüze derin çizgi ve kırışıklık olarak yerleşiyorlar.








 



Kişisel özelliklerimiz, genetiğimiz, çevresel faktörler, yaşam şeklimiz, hayata bakışımız vs. her şey yüzümüze yansıyor aslında.

Sigara kullananların ciltlerinin daha çabuk kırışıyor mesela. Sebebi, sigara dumanının deriyi besleyen damarları daraltarak, cildi gergin tutan kolajen oluşumda etkin C vitamini, oksijen ve A vitamini gibi gerekli besinlerin deriye ulaşmasını zorlaştırması imiş. Ayrıca sigara içerken kullanılan mimikler de kırışıklığı arttırırmış.




Güneş, cildimizde oluşan her türlü olumsuz etkinin sebeplerinden en önemlisi. Kışın bile koruyucu kullanmak gerekiyormuş.

Uyuma pozisyonu da yüzde kırışıklık yapıyor.Yüzünü yastığa dayayarak uyuyanlar yıllar içinde kırışabiliyorlarmış. Buna sebep cilt gece biz uyurken yenilendiği için oksijen almasına engel olacak şekilde yastıkla yüze basınç uygulamak.

Hava kirliliği, dengesiz beslenme, alkol, stres, sık sık kilo alıp vermek ciltte hem sarkmaya hem de kırışmaya sebep oluyor maalesef ki..

Ama her şeye rağmen genetik miras ve cildin tüm bu olumsuz dış koşullara karşı verdiği savaş ciltteki kırışıklığın derecesini belirliyor.

70 yaşına gelmiş birinin yüzünde tek bir kırışıklık yokken, 45 yaşındaki biri kırış kırış olabiliyor.

Tamam.
Tatsız tabii ki...
Aynada karşılaştığımız çizgiler zaman zaman neşemizi kaçırabiliyor bile ama yine de sağlıkla, huzurla, kırış buruş olana kadar yaşamayı kim istemez?
Ben isterim:-)




10 yorum:

  1. Miyopum ve ışık gözlerimi çok rahatsız eder ve ben hep kaşlarımı çatarım bu yüzden. Kendimi bildim bileli. Ama maşallah hiç kırışığım yok:) Nasıl olmadı ben de şaştım ama bizimki genetik aslında.Anne tarafımın cildi iyidir.

    YanıtlaSil
  2. ayser kuzum5.09.2012 20:06

    Bence insanın yüzündeki kırışıklıklar yaşanmışlıkları gösterir, Yeter ki içimiz kırışmasın nurayım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru dersin Aysel'cim. Ama içimiz de dışımızda pürüzsüz olsa ne hoş olurdu değil mi? :-)

      Sil
  3. Benim ilgilendiğim kısım isim bu kırışıklıkların çok yakın fotoğrafı galiba:)

    YanıtlaSil
  4. " İnsanı yaşlı gösteren kırışıklıklar değil sarkmış yanak, gıdıktır" demişti bir ressam arkadaşım. Ondan sonra dikkat ettim hamamdan yeni çıkmış gibi gergin yüzlü çok yaşlı bayan var bizim toplumumuzda.Çizgilerden korkmayalım .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Kırışıklığı olmayan birinin yaşını tahmin etmek kolay olmayabiliyor bazen ama gıdık ve sarkmalar ele veriyor çoğu kez..

      Sil
  5. Teşekkür ederim, blogunuza geleceğim:-)

    YanıtlaSil
  6. Sezer'in de dedigi gibi, biraz da genlerle ilgili birsey galiba. Benim de anne tarafim bu konuda cok iyidir, o acidan ben de sansliyim, hic kirisik falan yoktur bu yasimda. Ama resimlerime bakiyorum da bazen, kirisik olmasa bile yüzüm öncekine nazaran belli bir yer cekimine ugramis gibi, daha bir uzamis, bazi hatlar cökmüs falan... bu ele veriyor iste insani, kahretsin:)
    Asya'nin yazdigina katiliyorum yani bu konuda.

    Annem, ben kücükken hep bazi yasli kadinlara bakip bakip "Su kadin nekadar güzelmistir kimbilir gencliginde... ahh ahh... yaslilik insani ne hale getiriyor" der durur, hayiflanirdi. Ben hiiiicc öyle detaylara dikkat etmezdim, ilgimi bile cekmezdi haliyle. Niye böyle seyleri kafaya takiyor ki bu kadin der güler gecerdim.
    Simdi ben de kendimi bazen aynen annem gibi seyler düsünürken yakaliyorum:)
    Gencligini bildigim kisileri ya da TV'deki sanatcilarin falan gördügümde "vay be... ne hale gelmis ya..." ya da ayni annem gibi "kimbilir gencligi nasildi" gibi seyler düsünüyorum bazen.

    Hayat, /yaslanmak böyle bir sey iste biraz da....:)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...