Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Aralık 2018

Boşluk


Geçen gece seni düşünürken bir anda "boşluk" diye bir kelime çınladı kafamda.
Sanki ilk defa duyduğum bir kelime gibi, dehşetle gözlerimi açtıran.
Boşluk.
DAN! diye.
Hayatımın geri kalanında senin olmayışın, bir daha seni göremeyecek olmam, kocaman, koskocaman boşluk.
Anlaşılmaz.
Anlaşılsa dayanılmaz.
İyi ki anlaşılmaz..

Biliyor musun, evde yemek pişirmiyorum pek. Pişirsem de bitmiyor. 
Kalan her şeyden kediler ve köpekler de sebepleniyor. 
Yemek için aldığımız her şey öyle yavaş tükeniyor ki. Hatta bence tükenmiyor.
Yemeğin yanında makarna yapayım diyorum. Bitmez ki.
Sen olsaydın biterdi.
Bir günde.
Son zamanlarda paranı iyi yerlerde yemek yemeye harcıyordun. Pahalı yemekler yiyordun ve artık benim yemeklerimi beğenmez olmuştun. 
O zaman üzülüyordum.
Şimdi "iyi ki."
Yoksa sen seviyorsun ve yiyemeyeceksin diye yemek de yapmazdım ben. 
Ama tabii yaşamak için yapıyorum bir şeyler.
Yemek için yaşarken, yaşamak için yiyorum şimdi.

Bir de, sen bunu bilmezsin.
Senin olmadığın hiçbir yer, hiçbir şehir, hiçbir sofra, hiçbir şey tamam değildi. Nerede güzelsek, neresi güzelse sen yanımızda değilsen güzel güzel değildi.
Hep yarımdım.
Sen varsan, tastamamdım.

Sana ne çok düşkündüm ben, nasıl tutkundum!
Şimdi yoksun ve artık hiç olmayacaksın.
Kendimi nasıl tamlayayım ben şimdi?

Şükür ablanın varlığına.
O bir kanadım.
Sen öteki kanadımdın.
Kırıldın.
Uçamıyorum.
Kalan kanadıma sarıldım. 
Duruyorum.
Gün doğuyor, akşam oluyor, gün yine doğuyor.

Dedene sormuştum bir gün, babacım nasıl geçiyor günlerin, diye.
95 yaşında biri ne hisseder o yaşta diye merakla.
Hiç, gün dolduruyorum sadece, demişti.
Nasıl dokunmuştu o zaman..
Şimdi hissettiğim tam da bu.
Gün dolduruyorum.
Kalan günlerim geçsin gitsin yanımdan diye.
Yaşamak verilmiş, senden sonra kalmak yazılmış.
Ne yapacağım?
Gün dolduruyorum.

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...