Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

01 Şubat 2019

Canım Benim...


Odandayım.
Bu ara hep odandayım. Dönüp dolaşıp gelip yatağına uzanıyorum.
İlk defa masana getirdim bilgisayarı. İlk defa oturdum koltuğuna. Belin için aldığımız ortopedik yastığa yaslanıyorum. Rahatmış gerçekten.
Yatağın da çok rahat.

Odanın kapısı hep açık.
Sen gittikten sonraki günlerde kapatıyorlardı. Kapının önünden geçerken ayak ucunda geçiyordum, sen içerdesin, uyanırsın diye.
Kapın kapalıyken bu odada olduğunu zannetmek altından kalkılır gibi değildi.
Açtım kapını, o günden beri kapatmadım.
Her önünden geçtiğimde bakıyorum içeri. Gitarın baş köşede. Masanın üstü boş. Açık dolabındaki küçük elektronik aletleri kaldırdım. Kitaplarını yerleştirdim. Müzik aletlerini zaten sen paketleyip kaldırmıştın. Gelince açarım diyerek.
Halını da kaldırmıştın alerji yapıyor diye. Canım benim.
Sermeye cesaret edemiyorum şimdi. Bana alerjiden fazlasını yapar.

Sana ait eşyalardan sadece gitarına rahat bakabiliyorum. Gittiğinden iki hafta sonra baban yazlıktan getirmişti. Gitarının tellerine dokunmuş seni hissetmeye çalışmıştım, telleri kalbime batarken.
Keşke kıyafetlerini de getirseydi. Kokun olurdu hepsinde. Şimdi zaman geçti, acaba kokun gitmiş midir?
Gitmesin.

Geçenlerde bazada kamp çantanı gördüm. Öylece durdum, kaldım, baktım, baktım, baktım...
Eşyaların sonsuza kadar benimle kalsın istiyorum bir yandan ama bir yandan da kullanılsın, akışta olsun istiyorum.
Ama bazen de tereddüt ediyorum, acaba sen ne isterdin, diye. Üzülür müsün, rahatsız olur musun benim yaptığım herhangi bir şeyden, diye ama cevap veremiyorsun.
Dicle'ye vereceğim onu. İki kuzen, ikiniz de doğa aşığı, aynı seyyah ruhta, aynı saflıkta, aynı sevgide. Kamp çantan için tereddütüm yok. Ondan başka gönül rahatlığıyla o çantayı verebileceğim başka kimse yok. Sence de öyle mi?
İçime doğan öyle.
Zaten içime doğanların ayak izini takip ederek sende kalmaya çalışıyorum.
Rüyama gelip benimle konuş diye bekliyorum hep.
Ablana geçenlerde, ben sonsuza kadar yaşayacağım gitmedim bir yere, demişsin gülerek.
Sinem'e ben gitmedim ki, saklandım, biraz uzaklaştım, demişsin.
Bunu duyunca ümitlendim biliyor musun? Acaba mı, diye.
Bir an için.
Belki öyledir, belki gelirsin bir gün diye ve bunun nasıl paha biçilmez bir mutluluk olacağını düşündüm.
Ama hayal tabii.
Giden gelmedi hiç.
Bari rüyama gel.
O da olur.

Bugün öyle kırık döküğüm ki o kadar olur.
Dokunsalar ağlarım, diyorlar ya.
İşte öyle.
Dokunuyorlar, ağlıyorum.  Barış denince, nasılsın denince, senin yaşında birini görünce ki bu aralar yürüyünce kafam yerde yürüyorum yaşdaşlarını görmeyeyim diye. Belki sana benzeyenleri kaçırdım birkaç gündür.
Sömestr tatilinde olan üniversiteliler, mezun olacak çocuklar, odan, hava, su, yeni yaptırdığımız banyo dolapları. Her gördüğümde nasıl eksik, nasıl yarım hissediyorum bir bilsen. Sen çok severdin kesin. Kurutma makinası aldık yeni, yün kazaklarını ne güzel kuruturduk. Makinaya atıyorsun, üç saat sonra kupkuru.
Makine ve dolap senin gittiğin haberini aldığımız gün geldi, monte edildi. Bunların yapılacağını biliyordun, sana havadis veriyordum telefonda, ölçü alındı, makinaları da seçtik diye.
Görebilseydin, kullanabilseydin, çok iyiymiş, iyi ki aldık, deseydin.

Gitmemiş olsaydın şimdiye kadar eve gelmiştin bence. Havalar soğudu çünkü.
Haziran'a kadar kalırım yazlıkta demiştin ama ben üşüyüp daha erken geleceğini biliyordum.
Geldin de.
Sıcacık odana gelseydin keşke, rahat yatağına.

İnsan anlayamıyor niye oldu böyle, diye..
Sahilde yürüyordum geçenlerde. Sordum Allah'a, neden oldu böyle, diye.
Nasıl geldi bu bizim başımıza? Niye? İsyan değil, soru sadece.
Başımı kaldırdım, sahile demirlemiş üç teknenin üstünde "Kaderim" yazıyor.
Soruyu sordum, cevabımı aldım.
Tek kerede anlamazsam, üç kere yazılmış;
Kaderim, kaderim, kaderim.
Kaderim, kaderin..
Kederim.
Kederli evet...
Çok kederli.
Bazen düze çıkıyorum duayla, inançla, Allah'a sığınarak.
Bazen baktığım her şeyde seni görüp kedere batıyorum boğazıma kadar.
Böyle böyle geçiyor zaman.

Seninle konuşmak iyi geldi bak.
Senin masanda sana yazmak, koltuğunda oturmak.
Keşke sen de bana bir şeyler yazabilsen.
Yazabilirsen iki satır,
Adresim; Anne rüyası.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...